İYİ Kİ YOKTUM İÇİNDE...
  
İYİ Kİ YOKTUM İÇİNDE...
 
Pek zifirî karanlık,
Çok sessizmiş ortalık.
Bahçenin ortasında,
Ağaçlar arasında,
Bir karartı belirmiş,
Hoca da onu görmüş.
Hanımına seslenmiş,
Ona şöyle söylenmiş:
— Hatun ok ile yayı,
Bulamazsan baltayı;
Getir bana çabucak,
Bir hırsız var kaçacak!
 
Hanımı telâş ile
Okla yayını ele,
Aldığı gibi kaçmış,
Sanki kuş gibi uçmuş.
Hoca yayını germiş,
Okunu yerleştirmiş.
Karartıya fırlatmış,
Tam da ortadan vurmuş
Onu düşürmüş yere,
Göğsünü gere gere,
Koşup varmış yanına.
Demiş ki: “Vay canına!..”
Bakmış kendi cüppesi,
Kırılmış bir düğmesi
Oku yemiş göğsünden,
Asıldığı ipinden,
Yırtılıp düşmüş yere
Hoca başlar şüküre.
Hanım şükrü duyunca,
Sormuş ona usulca:
— Neden sevindin öyle?
Hoca bana da söyle...
 
Hoca demiş: — Hatun bak,
Bilsen ne çok korktum çok…
Bir ok atmıştım demin
Olamamıştım emin.
Onu kırsız belledim
Bir tane ok yolladım.
Oysa cüppemmiş meğer.
Orda olsaydım eğer
Çoktan ölmüştüm şimdi!
Budur şükrün nedeni.
Ona ok değdiğinde,
İyi ki yoktum içinde...
 
Ahmet KARAASLAN (DEDEKORKUT38)
 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol