BOZUKLUK ÇÖMLEKTE
Hoca kadıya gitmiş,
Yalvarmış, rica etmiş.
İlâm istemiş ondan.
Ses çıkmamış odundan.
Kadının hâllerinden,
Söylenen cümlelerden,
Rüşvet istiyor, sezmiş.
Gidip çarşıyı gezmiş.
Almış koca bir çömlek.
Balçıkla ağzına dek,
Toprak doldurup basmış.
Üzerine bal yaymış.
Kadı çömleği görmüş,
Hoca’ya gülümsemiş.
Biraz iltifat edip,
İlâmını da verip
Göndermiş dışarıya.
Sevinmiş başarıya.
Çömleği parmaklamış,
Parmağını koklamış.
Anlamış bu bir hile
Küfürler gelmiş dile…
Demiş ki mübaşire:
— Koş da yakala bre!
Şimdi çıktı buradan,
Benim dalgınlığımdan,
Bozuk ilâmı almış.
Düzgünü burda kalmış.
Geri getirsin onu,
Vereyim doğrusunu.
Mübaşir derhal gitmiş,
Sokakta O’na yetmiş:
— Hoca efendi, kadı
Beni sana yolladı.
Bozuk ilâm almışsın,
Düzgünü bırakmışsın.
Meseleyi anlamış,
Kafasını sallamış.
Demiş ki mübaşire:
— Bozukluk yoktur bre!
Dön de kadıya bildir,
Bozukluk çömlektedir…
Ahmet KARAASLAN (DEDEKORKUT38)
|
|
|
|