FIRSAT VERMEMİŞ...
FIRSAT VERMEMİŞ...

Sıcak yaz günü Hoca,
Gidermiş yol boyunca.
Yan tarafta bir tarla,
Kavun, karpuz, bostanla
Tüm dikkatini çekmiş.
Nefsini yenememiş.
Bir karpuz kopararak,
Yemiş onu kırarak.
Çıkagelmiş korucu.
Elinde korkutucu,
Kocaman bir sopa var,
Kalınmış bilek kadar.
 
Demiş ki: — Bre molla,
Bembeyaz şu sakalla,
Utanmaz mısın adam?
Burası benim tarlam!
Niçin gitmezsin yolda,
Ne ararsın tarlada?
 
Hoca demiş: — Sıkıştım!
Çok çaresiz kalmıştım...
Korucu inanmamış,
Bu yalana kanmamış:
 
Demiş: — Konuşma, yeter!
Nereye yaptın göster?
 
Bir anlık bocalamış,
Hiç cevap bulamamış.
Çevreyi incelerken,
Şöyle göz gezdirirken,
Görmüş koca bir tezek.
Uzaktan göstererek:
— İşte ağam orada,
Bak işte tam şurada...
 
Bekçi tezeği görmüş,
Sinirinden köpürmüş:
— Saçmalama, andaval!
Sen ne zaman oldun mal!..
Onun rengi yeşildir,
İnsan tersi değildir.
 
Hoca demiş: — Birader,
Çaresiz nasıl eder?
Rahat koymadın beni.
Böyle görünce seni,
Oturarak çömelmek,
İnsan gibi terslemek
İçin vermedin fırsat.
Hep senindir kabahat...
 
Ahmet KARAASLAN (DEDEKORKUT38)
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol