BİR KEZ...
Hocamızın bir oğlu,
Birazcık deli-dolu...
Ne söylense kendine,
Çevirirmiş tersine.
Öğrenmiş ya huyunu.
Söylerken buyruğunu,
Tersinden başlıyormuş,
Kolay anlaşıyormuş.
Bir gün Hoca ve oğlu,
Yürüyüp uzun yolu,
Değirmene gitmişler.
Dönüp nehre gelmişler.
Eşeklerin sırtından,
Hararlar dolu undan.
Biri düşerken nehre,
Demiş ki: — Yetiş bre!
Koş bakma aval aval!
Kendi düşmeden çuval,
Suya at da ıslansın,
Anana hazır olsun.
Akşama ekmek gerek.
“Haydi oğlum,”diyerek
Buyruğunu iletmiş.
Oğlan anında yetmiş.
Elleriyle kavramış,
Çuvalı yakalamış.
Demiş ki: — Canım peder,
Seni üzdüğüm yeter!
Artık akıllandım ben.
Artık hiç üzülme sen.
Hata ettim geçmişte,
Geldi bir fırsat işte.
Emrini tutacağım,
Ne dersen uyacağım.
Onu suya atayım,
Bir kez sözün tutayım...
Ahmet KARAASLAN (DEDEKORKUT38) |
|
|
|