GELMEZSE DAL...
Hoca bir gün övünmüş,
Bir topluluğa dönmüş:
— Bendeki bu keramet,
Sonuna yok nihayet!
Desem ağaca, taşa
Gelirler koşa koşa...
Yeter tek işaretim,
İsteyin, göstereyim...
Birisi merak etmiş.
Hoca’ya şöyle demiş:
— Çatlıyorum meraktan...
Şu ağacı ıraktan,
Haydi getir buraya,
Sen gitmeden oraya!
Hoca bakmış yamaca,
Seslenmiş o ağaca:
— Haydi, gel ey mübarek,
Buraya yürüyerek...
Ne hareket, ne bir ses
Buna gülünce herkes;
Yine bulmuş çözümü,
Söylemiş son sözünü:
— Gönül koymak yok bizde,
Kırılmam gelmesen de.
Mübarek yerinde kal,
Gelmezsen, yürür Abdal...
Ahmet KARAASLAN (DEDEKORKUT38) |