AYIN KIRK BEŞİ!
Hocamızın evinde
Odanın köşesinde,
Küçük çömleği varmış,
Her gün bir taş atarmış.
Ayın kaç olduğunu,
Sayarak hemen onu,
O taşlardan anlarmış.
Gününü hesaplarmış...
Hoca’nın küçük kızı,
O da atarmış bazı...
Biri Hoca’ya gelmiş,
Ona şöyle söylemiş:
— Hocam günü şaşırdım,
Her şeyi karıştırdım.
Bugün kaçıdır ayın?
Takvim var mı bir bakın.
Hoca demiş: — Az bekle!
Taşlarım var çömlekte.
Hemen sayıp geleyim,
Kaçıdır söyleyeyim...
Doksan tane taş saymış,
Tekrar çömleğe koymuş...
Dönüp adama demiş:
— Şeş gördüm yine beşi,
Bugün ayın kırk beşi!
Adam, çok tuhaflaşmış,
Hoca’ya az yaklaşmış.
Kafasıyla konuşmuş,
Tekrar hayretle sormuş:
— Kırk beş günlük ay mı var?
Olmaz Hoca bu kadar!..
Hoca demiş: — Arkadaş,
Panik yapma vatandaş.
Aslında bugün ayın,
Aslı şuydu olayın:
Doksanıydı günlerden
Yarısı gitti serden.
Ben insaf ettim biraz,
Yeter etme itiraz!..
Ahmet KARAASLAN (DEDEKORKUT38)
|