ÖĞÜT






ÖĞÜT

Hoca bir gün pazardan 
Oğluyla kasabadan, 
Köyüne dönüyormuş; 
Kendisi yürüyormuş. 
Oğlu karakaçanda
Babası arkasında.
Karşıdan gelen grup, 
Selâm vermişler durup. 
Hayret etmiş birisi, 
Şöyle sözün gerisi: 
— Bakın dostlar duruma, 
Gerek var mı yoruma! 
Dünya tersine dönmüş. 
Böyle nerde görülmüş! 
İhtiyar yaya gider, 
Çocuk, eşeğe biner! 

Hoca yerinde donmuş, 
Adamı haklı bulmuş. 
Kucaklamış oğlunu, 
Yere indirmiş onu. 
Bu sefer kendi binmiş. 
Eşeğine "deh" demiş. 

Yeni bir grup gelmiş, 
Hepsi duruma gülmüş: 
— Azıcık insaf Hocam, 
Merhamet et be adam! 
Sen merkepte, ya bu can!
İnsafın yoksa utan…
Yol tozlu, hava sıcak 
Ne hâldedir yavrucak!.. 
Daha çok yolunuz var, 
Gidemez köye kadar. 
Bir baksana gerine, 
Zavallının terine!.. 
Nefes nefese kalmış, 
Yavru, iyi bunalmış... 
 
Hoca çocuğa bakmış, 
Gözlerinden yaş akmış. 
Demiş ki: “Adam haklı
Sözü çok dokunaklı.
Onu da bindireyim, 
Terini dindireyim.” 
— Gel oğlum, bin terkime. 
İyi yapış kürküme. 
 
Gitmişler uzun bir yol 
Biri demiş ki: — Ayol!
Millet bakın şu hâle
Merkep ermiş zevale... 
Sıcaktan çatlayacak, 
Beli de kırılacak. 
Zavallı, cılız hayvan! 
Bir merkepte iki can, 
Hocam bu nasıl vicdan?.. 
 
İşitince bu sözü, 
Birden kızarmış yüzü. 
Hemen yere atlamış, 
Oğlunu kucaklamış. 
 
Demiş: — Yürü evladım. 
Bu halkı anlamadım!.. 
 
İkisi yürüyormuş
Merkep boş gidiyormuş. 
Köy görünmüş uzaktan, 
Bunalmışlar sıcaktan. 
Karşıdan biri gelmiş,  
Onlara bakıp gülmüş: 
— Komşular bakın şuna, 
Hoca ile oğluna!.. 
Merkep yolda boş gider, 
Yürür oğluyla peder... 

Hoca lâhavle demiş, 
Sonra şöyle söylemiş: 
— Bilmecedir şu insan... 
Evlât, pek zormuş inan.
Denen her sözü tutmak
Âlemi hoşnut etmek, 
Yapacağın tek şey var, 
Yalnız o, doğru karar. 
Bildiğini söylemek, 
Kendi yolundan gitmek... 

Ahmet KARAASLAN (DEDEKORKUT38)
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol